06 Aralık 2024 Cuma
Mudanya Halitpaşa Mahallesi’nde daha önce kapalı pazar yeri olarak inşa edilen ancak kullanışlı olmadığı için boşaltılan bina Gençlik Merkezi’ne dönüştürülüyor. Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Gençlerin buluşacağı, eğitimler alacağı, proje üreteceği, teknolojiyle iç içe olacakları bir merkez inşa ediyoruz” dedi.
Mudanya Belediyesi, “Gençlik Merkezi” projesini hayata geçiriyor. Halitpaşa Mahallesi’nde kapalı pazar yeri olarak inşa edilen ve kullanışlı olmadığı gerekçesiyle atıl kalan bina, yapılacak dönüşümle birlikte gençlerin sosyalleşeceği ve eğitimler alacağı bir kompleks haline getirilecek.
Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, proje alanını Belediye Başkan Yardımcısı Nisa Kartaltepe ve Fen İşleri Müdürü Sadık Sadıkoğlu ile yerinde inceledi. Dalgıç, merkezin gençlerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlandığını belirterek, zemin ve birinci katın Gençlik Merkezi, en üst katın ise spor merkezi olacağını açıkladı. Dalgıç, “Gençlerimiz burada ders çalışabilecek, projeler üretebilecek ve eğitimlere katılabilecek. Bunun yanında, iki basketbol sahası, tenis ve voleybol alanları ile pickleball sahası gibi sportif imkanlardan faydalanacaklar. Mudanya’da gençlerimiz için eksikliği hissedilen her şeyi bu merkezde sunacağız.” dedi. Projeyle ilgili çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu anlatan Dalgıç, şöyle devam etti:
“Bu dönüşümle gençlere bir alan kazandırmayı, aynı zamanda ilçedeki sosyal yaşamı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Mudanya’daki gençler, yeni merkez sayesinde Bursa’ya gitmeye gerek kalmadan, ihtiyaç duydukları sosyal ve sportif imkanlara erişebilecek. Haziran 2025 gibi açmayı planlıyoruz.”
“İSRAF ETMEDEN DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”
Halitpaşa Mahallesi’nde yer alan binanın geçmişte kapalı pazar yeri olarak inşa edildiğini ancak kullanışsız olduğu gerekçesiyle boşaltıldığını anımsatan Başkan Dalgıç, “Vatandaşlarımızın parasıyla yapılan bu yapıyı dönüştürerek, gençlerimiz için cazibe merkezi haline getiriyoruz. Kullanılamayacak malzemeleri ise dikkatle söküp, başka projelerde değerlendireceğiz. Örneğin; dış kaplamadan sökülen malzemeler Havyan Barınağı ve Rehabilitasyon Merkezi’nde kullanılacak. Vatandaşın parasıyla alınan tek bir vida dahi israf olmayacak.” diye konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Çevre koruma harcamalarının %63,3’ü atık yönetimi hizmetlerinden oluştu
Çevre koruma harcamalarının %63,3’ü atık yönetimi hizmetlerinden, %14,7’si atıksu yönetimi hizmetlerinden, %8,3’ü biyolojik çeşitliliğin ve peyzajın korunmasından, %5,4’ü toprak, yeraltı ve yüzey sularının korunması ve kalitesinin iyileştirilmesinden, %2,7’si dış ortam havasını ve iklimi korumadan ve %5,6’sı ise diğer çevre koruma konularından oluştu.
Çevre koruma yatırım harcamaları 38,2 milyar TL olarak gerçekleşti
Bir önceki yıla göre %14,9 azalarak toplam 38,2 milyar TL olarak gerçekleşen çevre koruma yatırım harcamalarının %77,5’i mali ve mali olmayan şirketler, %22,5’i ise genel devlet ve hanehalkına hizmet eden kar amacı olmayan kuruluşlar tarafından yapıldı.
Çevre koruma harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payı %0,85 oldu
Çevre koruma harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki oranı 2022 yılında %0,95 iken 2023 yılında %0,85 olarak gerçekleşti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Toplam sağlık harcamasının %77,5’i genel devlet bütçesinden karşılandı
Genel devlet sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı 2023 yılında %77,5, özel sektör sağlık harcamasının oranı ise %22,5 olarak gerçekleşti. Genel devlet ve özel sektörün alt bileşenlerine bakıldığında, 2023 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu %42,1, merkezi devlet %34,8, hanehalkları %17,8, sigorta şirketleri %2,5, hanehalklarına hizmet eden kar amacı gütmeyen kuruluşlar ile diğer işletmeler %2,2, mahalli idareler %0,6’lık bir paya sahip oldu.
Cari sağlık harcaması %104,1 artarak 1 trilyon 134 milyar 894 milyon TL oldu
Cari sağlık harcaması 2023 yılında bir önceki yıla göre %104,1 artarak 1 trilyon 134 milyar 894 milyon TL’ye yükseldi. Sağlık harcamaları kapsamındaki yatırımlar %114,9 artarak 109 milyar 343 milyon TL’ye ulaştı.
Toplam sağlık harcamasının %52,5’i hastanelerde yapıldı
Toplam sağlık harcamasının sağlık hizmeti sunucularına göre dağılımı incelendiğinde, ilk üç sıra 2023 yılında da değişmedi. Sağlık hizmetleri ve ürünleri satın almak için başvurulan sağlık kurumları içerisinde en büyük payı 2023 yılında %52,5 ile hastaneler oluşturdu. Hastaneleri sırasıyla %20,6 ile perakende satış ve diğer tıbbi malzeme sunanlar ve %10,7 ile ayakta bakım sunanlar izledi.
Kişi başına sağlık harcaması %104,2 artarak 14 bin 582 TL oldu
Kişi başına sağlık harcaması 2022 yılında 7 bin 141 TL iken, 2023 yılında %104,2 artarak 14 bin 582 TL’ye yükseldi.
Kişi başına sağlık harcaması ABD Doları ($) cinsinden %44,0 artarak 621 $ oldu
Kişi başına sağlık harcaması 2022 yılında 431 $ iken, 2023 yılında %44,0 artarak 621 $’a yükseldi.
Toplam sağlık harcaması gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) %4,7’sini oluşturdu
Toplam sağlık harcamasının GSYH’ye oranı 2022 yılında %4,0 iken, 2023 yılında %4,7 oldu. Cari sağlık harcamasının GSYH’ye oranı 2022 yılında %3,7, 2023 yılında %4,3 olarak hesaplandı.
Hanehalkı cepten sağlık harcamasının toplam içindeki payı %17,8 oldu
Hanehalkları tarafından tedavi, ilaç vb. amaçlı yapılan cepten sağlık harcaması 2023 yılında bir önceki yıla göre %97,2 artarak 220 milyar 914 milyon TL’ye ulaştı. Hanehalkı cepten sağlık harcamasının toplam sağlık harcamasına oranı 2023 yılında %17,8 olarak gerçekleşti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yıllarca klasik yöntemlerle kişi ve kuruluşların gizli bilgilerini hedef alan siber suçlular, yapay zeka, kuantum bilgisayarlar ve IoT cihazlarının gelişmesiyle saldırılarını daha sofistike hale getirecek. Gelişen teknolojilerin saldırganlar tarafından kullanılmasıyla, 2025’te siber saldırı maliyetinin 12 trilyon doları bulacağı öngörülüyor. Bu artışın bir yansıması olarak, daha karmaşık sosyal mühendislik yöntemlerinin ve gelişmiş zararlı yazılımların ortaya çıkacağını belirten Bitdefender Türkiye distribütörü Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, 2025’te öne çıkacak 5 siber güvenlik tehdidini sıralıyor.
2024 yılı, dijital dünyada artan tehditlerle birlikte siber güvenlik açısından kritik bir yıl olarak öne çıktı. Yapay zekanın beraberinde getirdiği tehditlerle mücadele edilen bu yılda siber suçlular, gelişen teknolojilerden faydalanarak saldırı yöntemlerini daha etkili hale getirdi. 2024’te olduğu gibi 2025 yılında da gelişen teknolojilerin, siber güvenlik için bir tehdit oluşturacağı uzmanlar tarafından kabul edilmiş durumda. Yapay zeka, kuantum bilgisayarlar, IoT cihazları ve bulut teknolojilerindeki gelişmelerle, 2025’te siber saldırı maliyetinin dünya genelinde 12 trilyon doları bulması bekleniyor. Artan siber tehditlere karşı, kişi ve kurumların daha fazla önlem alması gerektiğini ve siber güvenlik konusunda daha stratejik bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini ifade eden Bitdefender Türkiye distribütörü Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, 2025’te öne çıkacak 5 siber güvenlik tehdidini sıralıyor.
1. Kuantum Bilgisayardan Doğan Büyük Tehlike: Çin’den Şanghay Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, sadece 372 kübitlik kuantum bilgisayarları kullanarak en yaygın çevrimiçi şifreleme yöntemini kırmanın bir yolunu bulduklarını iddia ediyor. Bu, niş kuantum yöntemlerindeki ilerlemeler, küçük ölçekli kriptografik riskler oluşturabileceğini etkili bir şekilde gösteriyor ve büyük ölçekli kuantum tehditlerine doğru kademeli bir ilerlemeyi vurguluyor. Uzmanlar kuantum bilgisayarların mevcut şifreleme yöntemlerini 2025 gibi erken bir tarihte kırabilecek kadar güçlü olabileceğini tahmin ediyor. Bu nedenle kuruluşların çok geç olmadan, kuantum şifre çözmeye karşı koyabilecek şifreleme yöntemlerine geçmelerine geçmesi kritik önem taşıyor.
2. Yapay Zeka Destekli Siber Saldırılar: 2024 yılında yapay zeka ile güçlendirilmiş saldırıların özellikle sosyal mühendislik, oltalama (phishing), ve deepfake gibi yöntemlerle etkili olduğu görüldü. AI destekli sosyal mühendislik saldırıları, tüm siber saldırıların %35-37’sini oluşturdu ve bu oranın 2025’te daha da artması bekleniyor. Ayrıca oltalama e-postalarını daha inandırıcı kılmak için yapay zekanın sunduğu doğal dil işleme teknolojisinden yararlanan saldırganlar, hedef kullanıcıların %60’ını kandırmayı başardı ve bu saldırıların işletmeler için ortalama maliyeti 4,88 milyon dolar olarak kaydedildi.
2025 yılında ise tüm bu saldırı yöntemlerinin artış göstermesinin yanı sıra, güvenlik açıklarından gerçek zamanlı olarak yararlanabilen otomatik araçların, yapay zeka odaklı siber saldırılarda etkili olacağını öngörüyoruz.
3. Nesnelerin İnterneti (Iot) ve Bulut Güvenliği: IoT cihazlarının gelişimi ve işletmelerin bulut platformlarına geçişi, siber riskleri de artıracak. Bu cihazlara yönelk saldırılar 2024’te %35 artış gösterdi. Bulut güvenliği tarafında ise yanlış yapılandırmalar 2024’te de siber saldırıların başlıca nedeni olmaya devam etti. Araştırmalara göre, kuruluşların %83’ü bulut veri ihlallerinde kimlik doğrulama ve erişim yönetimindeki zayıflıkların etkili olduğunu bildirdi.
2025 yılında ise şirketlerin %90’ından fazlasının birden fazla bulut platformu kullanacağı ve IoT cihaz sayısının 32 milyarı aşacağı öngörülüyor. Akıllı ev teknolojisi ve sensörler gibi birçok IoT cihazı, uygun güvenlik önlemlerini karşılamadığından, cihaz sayısındaki artış onları kolay bir hedef haline getiriyor.
4. Dijital Varlık Güvenliği ve Kripto Para Hırsızlıkları: 2024 yılında dijital varlık güvenliği ve kripto para hırsızlıkları, siber suçların önemli bir hedefi olmaya devam etti. Yılın ilk yarısında, kripto para hırsızlıklarından kaynaklanan kayıplar yaklaşık 1,4 milyar dolara ulaştı. Özellikle ikinci çeyrekte, kayıplar 600 milyon doları aşarak bir önceki yıla kıyasla %100’lük bir artış gösterdi.
2025 yılında, kripto para piyasasının daha da büyümesiyle birlikte, siber suçluların hedefleri arasında dijital cüzdanlar ve merkeziyetsiz finans (DeFi) platformları ön planda olacak. Özellikle cüzdanlara yönelik “kimlik avı” saldırıları ve akıllı kontrat açıkları, kişi ve kurumlar için ciddi mali kayıplara yol açabilir.
5. Sosyal Medyadaki Siber Tehditler: Sosyal medya platformları, kimlik avı saldırıları ve veri sızıntıları için önemli bir zemin olmaya devam edecek. Meta’nın 2024 güvenlik raporuna göre, bu tür saldırılar geçen yıla oranla %28 artış gösterdi.
2025’te, derinlemesine kişiselleştirilmiş oltalama saldırıları, yapay zeka destekli sahte profiller ve deepfake videolar gibi yöntemlerin daha sık kullanılacağı tahmin ediliyor. Siber güvenlik ekipleri de bu tehditleri tespit etmek ve bunlara karşı koymak için yapay zeka destekli araçlara giderek daha fazla güvenecek. Bu tehditlere karşı yeterince önlem almayan ve farkındalık kazanmayan kişi ve kuruluşlar ciddi risklerle karşı karşıya kalabilir.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Siber güvenlik çözümlerinde küresel bir lider olan ESET, GenAI hiper otomasyon platformu Mindflow ile ortaklığını duyurdu. Gerçekleşen iş birliği sayesinde kurumlara güvenlik çerçevelerini güçlendirme biçimlerini dönüştüren; ortaya çıkan tehditleri hassasiyet ve güvenle ele almalarını sağlayan son teknoloji bir tehdit algılama ve yanıt platformu sunulacak.
30 yılı aşkın süredir siber güvenliğin ön saflarında yer alan ESET sektör lideri BT güvenlik yazılımları ve hizmetleri sağlıyor. Gelişmiş tehdit algılama yetenekleriyle tanınan ESET, çok çeşitli dijital tehditlere karşı kapsamlı koruma sunuyor. Yüksek performanslı ve kullanımı kolay olacak şekilde tasarlanan ESET PROTECT Platformu çözümleriyle işletmelerin ve tüketicilerin güvenlikten ödün vermeden, teknolojilerinin tüm potansiyelinden yararlanabilmeleri sağlanıyor. Araştırma ve geliştirmeye güçlü bir şekilde odaklanan ESET, ortaya çıkan tehditlerin bir adım önünde olmak ve en yeni güvenlik çözümlerini sunmak için sürekli yenilikler yapıyor.
En yeni güvenlik çözümleriyle tehditlerin bir adım önünde
Yapay zekâ odaklı otomasyonda öncü olan Mindflow teknik engelleri azaltarak ve uzmanlığa sahip bireylerin BT ve güvenlik operasyonlarını otomatikleştirmelerini sağlayarak kuruluşları güçlendiriyor. Mindflow platformu, tekrarlayan görevleri otomatikleştirerek 4 binden fazla hizmet ve 150 bin işlemle sorunsuz bir şekilde entegre olarak operasyonel verimliliği artırmak için tasarlanmıştır. Bu da Mindflow‘u dünyanın en büyük kataloğu haline getiriyor. Özünde yapay zekâyı barındıran Mindflow, kuruluşların güvenlik stratejilerini yapay zekâ tarafından desteklenen sürekli gelişen tehditlere uyarlamalarını ve güvenlik olaylarına otomasyon ve yapay zekâ ajanlarıyla daha hızlı ve doğru bir şekilde yanıt vermelerini sağlıyor. Platformun esnekliği ve ölçeklenebilirliği, onu büyük işletmelerden yönetilen hizmet sağlayıcılara (MSP’ler) kadar en karmaşık ortamlar için bile uygun hale getiriyor.
ESET ve Mindflow arasındaki entegrasyon, bu benzersiz güçleri birleştirerek sorunsuz veri alışverişi ve otomatik iş akışları sağlıyor. Bu ortaklık, güvenlik yönetiminin artan karmaşıklığını, kaynak kısıtlamalarını ve güvenlik olaylarına hızlı yanıt verme ihtiyacını ele alarak güvenlik operasyonlarının verimliliğini ve etkinliğini önemli ölçüde artırıyor.
Sağlanan temel avantajlar
Gelişmiş tehdit tespiti ve müdahalesi: Entegrasyon, ESET’in gelişmiş tehdit istihbaratından ve Mindflow’un otomasyon yeteneklerinden yararlanarak gerçek zamanlı içgörüler ve otomatik olay müdahalesi sağlar. Tehditleri tespit ve analiz edip azaltmak için gereken süreyi azaltır.
Operasyonel verimlilik: Entegrasyon, rutin güvenlik görevlerini otomatikleştirerek değerli BT kaynaklarını serbest bırakır. Güvenlik ekiplerinin daha stratejik girişimlere odaklanmasını sağlar ve insan hatası riskini azaltır.
Kapsamlı uyumluluk raporlaması: Otomatik uyumluluk raporlaması, kuruluşların yasal gereklilikleri kolaylıkla ve doğrulukla karşılayabilmesini sağlayarak BT ekipleri üzerindeki idari yükü azaltır.
Ölçeklenebilirlik ve esneklik: Entegrasyon çok çeşitli platformları destekler. Hem bulut tabanlı hem de şirket içi dağıtım seçenekleri sunarak kuruluşların çözümleri mevcut altyapılarına en uygun şekilde dağıtabilmelerini sağlar.
ESET Business Cloud Çözümleri Ürün Müdürü Jozef Cheben yaptığı açıklamada şunları söyledi : “ESET, her entegrasyonla birlikte güvenlik operasyonları için küresel çapta daha fazla verimlilik sağlıyor. Mindflow ile olan ortaklığımız, otomasyonun gücü sayesinde iş akışlarının kolaylaştırılması, olaylara müdahale sürelerinin iyileştirilmesi ve insan hatalarının azaltılması gibi daha fazla iyileştirme sağlıyor. Bu da nihayetinde tespit, önleme ve müdahale arasındaki boşlukları doldurarak güvenlik ve BT operasyonlarını güçlendiriyor.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.