Beyaz Haber Ajansı

Beyaz Haber Ajansı

12 Mayıs 2024 Pazar

Osmangazi'de 3 gün sürecek 19 Mayıs Coşkusu Haluk Levent ve Emre Kaya ile Kutlanacak

Osmangazi'de 3 gün sürecek 19 Mayıs Coşkusu Haluk Levent ve Emre Kaya ile Kutlanacak
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gençler için birçok sportif etkinliklerin yanı sıra müzik ve eğlence dolu bir program hazırlayan Osmangazi Belediyesi, binlerce Bursalının katılımıyla gerçekleştirilecek Osmangazi Gençlik Yürüyüşü ile 19 Mayıs coşkusunu Osmangazi’nin caddelerine taşıyacak. Osmangazi Meydanı’nda konser verecek olan Emre Kaya ve Haluk Levent de Bursalılara unutamayacakları bir bayram yaşatacak.

GENÇLER İÇİN SOKAK BASKETBOLU TURNUVASI

Osmangazi Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunun en güzel şekilde yaşanması için bu yıl özel bir program hazırladı. Bu yıl ilk kez düzenlenen ve geleneksel hale getirilecek olan 1. Osmangazi Gençlik ve Spor Şöleni, 17 Mayıs Cuma günü başlayacak ve 3 gün boyunca devam edecek. Gençlerin 19 Mayıs’ı sporla geçirmesi adına Osmangazi Meydanı’nda 3×3 Atatürk ve Gençlik Sokak Basketbolu Turnuvası ve masa tenisi turnuvası gibi sportif etkinlikler düzenleyen Osmangazi Belediyesi, gerçekleştirilecek canlı langırt, rodeo parkuru ve dj müzik yayını ile de eğlenceyi tüm güne yayacak. 17 Mayıs Cuma günü gösteri maçı ile başlayacak olan sokak turnuvasına 13-14 ve 15-18 yaş aralığındaki sporcular katılabilecek. 18 Mayıs Cumartesi günü grup karşılaşmaları ile devam edecek olan sokak basketbolu turnuvası, 19 Mayıs Pazar günü sıralama maçları ve kupa töreni ile son bulacak. Turnuvada yer almak isteyen gençler için 17 Mayıs Cuma günü Osmangazi Meydanı’nda kayıt masası oluşturulacak. Gençler, turnuva hakkında detaylı bilgiye İnstagram’daki osmsokakbasketbolu sayfası üzerinden ulaşabilecek. 17 Mayıs Cuma akşamı Osmangazi Meydanı’nda sahne alacak olan Reckol, Kuty ve Egeboran da Osmangazili gençler için konser verecek.

EMRE KAYA ŞARKILARINI BAYRAM İÇİN SÖYLEYECEK

19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları, 18 Mayıs Cumartesi günü de dolu dolu devam edecek. Sokak basketbolu turnuvası ve masa tenisi turnuvası gibi sportif etkinliklerin yanı sıra eğlence dolu etkinlikler ile devam edecek olan 1. Osmangazi Gençlik ve Spor Şöleni’nin ikinci gününde Türk pop müziğinin sevilen ismi Emre Kaya, Osmangazi Meydanı’nı dolduran binlerce genç için sahnede olacak. Ünlü şarkıcının seslendireceği şarkılara eşlik edecek olan gençler, 19 Mayıs coşkusunu doyasıya yaşamanın keyfine varacak.

ÖNCE YÜRÜYÜŞ ARDINDAN HALUK LEVENT KONSERİ

Osmangazi Belediyesi, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunu Osmangazi’nin caddelerine taşımak adına binlerce Bursalının katılımıyla yürüyüş düzenleyecek. Yürüyüş 19 Mayıs Pazar günü saat 19.19’da Fomara Meydanı’nda başlayacak. Ellerinde Türk bayrakları ile yürüyüşe katılanlar şarkılar ve marşlar eşliğinde Fevzi Çakmak Caddesi üzerinden Osmangazi Meydanı’na yürüyecek. Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmangazi Meydanı’nı dolduran Bursalılara bir konuşma yaparak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayacak. Başkan Aydın’ın konuşmasının ardından ünlü şarkıcı Haluk Levent 7’den 70’e on binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşmesi beklenen konserde şarkılarını seslendirecek. Konseri izleyenler ünlü şarkıcının şarkılarıyla coşku dolu anlar yaşayacak.

Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı coşku içerisinde yaşamak için tüm Bursalıları, 1. Osmangazi Gençlik ve Spor Şöleni etkinliklerine davet etti.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Karşıyaka tek yürek oldu, Zübeyde Anne'ye koştu!

Karşıyaka tek yürek oldu, Zübeyde Anne'ye koştu!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Genciyle yaşlısıyla 2000’i aşkın katılımcı, 4 kilometrelik parkuru aşıp Zübeyde Hanım Anıt Mezarı’na koştu. Belediye Başkanı B. Yıldız Ünsal “Tüm katılımcılarımızı tebrik ediyor, Zübeyde Hanım’ın huzurunda, yüreğinde annelik sevgisi taşıyan tüm kadınların Anneler Günü’nü kutluyorum” dedi.

RENKLİ GÖRÜNTÜLER

Karşıyaka Belediyesi, her yıl Anneler Günü onuruna yoğun katılımla gerçekleştirdiği Zübeyde Hanım Koşusu’nu 35’inci kez düzenledi. Karşıya Belediye Başkanı B. Yıldız Ünsal ve Karşıyakalı milli atlet Semra Aksu’nun başlama işaretiyle Anayasa Meydanı’ndan yola çıkan 1850’si kayıtlı, 2000’i aşkın katılımcı, 4 kilometrelik parkuru omuz omuza koştu. Bebek arabasındaki çocuklardan yaşlılara kadar her kesimden katılımcılar ve destekçiler, renkli görüntüler oluşturdu.

BU KOŞUNUN YAŞI YOK

Koşuya Sivas’tan katılan 63 yaşındaki Fadime Demir gibi, il dışından gelen katılımcılar da bu büyük heyecana ortak oldu. Ayrıca dünya şampiyonu jimnastikçi İbrahim Çolak’ın babası Mehmet Çolak ailesiyle birlikte koşuda ter döktü. Başkan Ünsal’ın oğlu Cem Ünsal da koşucular arasında yer aldı.

ÖDÜLLER SAHİBİNİ BULDU

Zübeyde Hanım Anıt Mezarı’nda son bulan koşuda bitiş noktasına ulaşan katılımcıları yine Başkan Ünsal ve Semra Aksu karşıladı. Çip sistemi ile gerçekleştirilen organizasyonun hemen ardından ödül töreni yapıldı. En küçüğü 10, en büyüğü 85 yaşında olan katılımcıların tamamına anı madalyası verilirken, genel klasman ve yaş kategorilerinde dereceye girenlere kupa takdim edildi. Törene Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi- Büyükelçi Yeşim Kebapçıoğlu da katıldı.

EN BÜYÜK AYRICALIK

Tüm sporcuları kutlayan Karşıyaka Belediye Başkanı B. Yıldız Ünsal, “Bu anlamlı etkinlikte ter döken; sadece ayaklarıyla değil, yürekleriyle de Zübeyde Hanım’a koşan sevgili Karşıyakalılar… O kadar şanslı bir milletiz ki, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lidere sahibiz. O kadar şanslıyız ki; Atatürk’ün ilke ve devrimlerini damarlarında hisseden ve sonsuza kadar yaşatacak olan bir ilçede yaşıyoruz. Ve Karşıyaka olarak en büyük ayrıcalığımız Zübeyde Hanım’a sahip olmak. Atatürk’ün ve Zübeyde Hanım’ın kenti Karşıyaka, Cumhuriyete ve geleceğine sonsuza kadar sahip çıkacaktır. Dereceler sembolik, birlik ve beraberliğimiz daimidir. Sarsılmaz bir inanç ve sonsuz özveriyle, iyi ve onurlu bireyler yetiştirmeye hayatını adayan tüm kadınların Anneler Günü’nü kutluyorum” diye konuştu.

“SEMRA AKSU’YA HAYRANIM”

Konuşmasında, Semra Aksu’ya gençlik yıllarından beri hayran olduğunu da anlatan Başkan Ünsal “Semra Aksu, spor tarihimizin en önemli sporcularından biridir. Ülke olarak bize çok büyük başarılar getirmiş, bizleri çok onurlandırmıştır. Ben Semra Aksu’ya hala hayranım” dedi ve seyircilerle birlikte Aksu’yu alkışladı.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Selçuk Efes Kent Belleği'nde Anadolu Kültürü Tanrıçaları Sergisi Büyük İlgi Görgü

Selçuk Efes Kent Belleği'nde Anadolu Kültürü Tanrıçaları Sergisi Büyük İlgi Görgü
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Anadolu Kültüründe yer edinen tanrıçalara sanat ile bakmayı amaçlayan etkinlik, Türkiye ve yurt dışından birçok kadının katılımı ile oluşan Şahmaran adlı uluslararası sanat gönüllülerinin eserlerinin yer aldığı “Anadolu Kültürü Tanrıçaları” serginin gezilmesiyle başladı. Sergiye İlçe Kaymakamı Oğuz Alp Çağlar, Belediye Meclis üyeleri ve çok sayıda sanatsever katıldı.

Sergi gezisinin ardından dünyaca ünlü piyanist Dr. Züleyha Abdullayeva eşliğinde  “Ben Anadoluyum” Korosu Konseri katılıcıların büyük beğenisini topladı.

Anadolu’da tarih boyunca tanrıça kavramını farklı bir bakış açısıyla ele alan kültür sanat etkinliğinin söyleşi kısmında tarih boyunca tanrıça kavramları konuşuldu.

KADIN OLMADAN TOPLUMSAL UYANIŞ OLMAZ

Söyleşinin açılış konuşmasını yapan Dr. Nodira Güçsav, genel olarak tanrı kavramından bahsederek; “Toplumsal uyanış kadın olmadan olmuyor. Kadın kendi gücünü, kendini keşfetmesi lazım. Kadının mücadeleci ve güçlü olması toplumda da birçok olumsuzluğun önüne geçecektir” dedi.

ESKİ TÜRKLER’DE KADIN EDİLGEN DEĞİLDİ

 Tanrıça kültünün nasıl doğduğu hakkında bilgi veren Osman Altay Güçsav;  İnsanı insan yapan şey kendisini, neden yaratıldığını, yaratanı sorgulamasıdır. Antik çağlardan bu yana anneliğin, kadınlığın damgalaştırıldığı, tanrının, yaratıcının kadın kabul edildiğini görüyoruz” dedi.

Tanrıça figürlerinin Eski Türkler için de oldukça önemli olduğuna dikkat çeken Güçsav; “Türk kadını özellikle Orta Asya’da devamlı hayatın içinde ve erkeklere destek olarak geçmiştir. Eski Türklerde kadın asla edilgen değildir. Bu yüzden İslamiyet’e kadar eski Türkler kadını tanrı olarak kabul etmiştir. Bugün de her zaman kadınları bir adım önde görmek istiyoruz” dedi.

 ARTEMİS VE MERYEM ANA ÖNEMLİ İKİ DEĞER

Ressam Evrim Gökçelik Artemis’in kentinde Anadolu Tanrıçalarını konu alan bir kültür sanat etkinliği düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Gökçelik Tanrıça Hekate hakkında bilgi verdi. Hekate’nin Kybele ile ilgili bağlantısına değinen Gökçelik; “Baktığımız zaman Kybele Hekate ve Artemis ayrı tür başlık taşırlar. Bu başlık bir de Afrodit de vardır. Başka yerlerde Afrodit aşk tanrıçası olarak görünürken bu topraklarda başka bir anlama sahiptir. Benim yaptığım çalışmada Artemis’in karşısında Athena var. Athena da aslında Hekate’den bazı özellikler taşır. Çünkü Hekate son ana tanrıçadır. Bugün Hekate’nin tapınağı Yatağan’dadır. Hekate bugün üzerine en çok araştırma yapılan ana tanrıçalardan biridir. Ayrıca bugün burada bulunmamızın ayrı bir önemi var. Çünkü bu topraklarda hem Artemis hem Meryem Ana var. Bu da kültürel ve mitolojik açıdan önemli bir değer” dedi.

“Anadolu Kültürü Tanrıçaları” Multidisipliner Sergisi 30 Mayıs’a kadar Selçuk Efes Kent Belleği’nde ziyaret edilebilecek.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Türkiye'nin en uzun soluklu gençlik festivali Genç Günler'in 38.'sinde, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde söyleşi konuğu Müjdat Gezen'di

Türkiye'nin en uzun soluklu gençlik festivali Genç Günler'in 38.'sinde, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde söyleşi konuğu Müjdat Gezen'di
0

BEĞENDİM

ABONE OL

11 Mayıs’ı Dünya Yardım Günü İlan Etti

Konuşmasına 11 Mayıs’ı Dünya Yardım Günü ilan ettiğini söyleyerek başlayan Gezen, rastgele bir koltuk numarasını söyleyerek seyircilerden bir genci üye yaptı. “Herhangi bir maddi külfeti yok, o gün istersen çiçek sula, bir sokak köpeğini besle…” diyerek bugün herkesi birine yardım etmeye çağıran Gezen, bugünün nasıl ortaya çıktığını şöyle anlattı: “11 Mayıs Dünya Yardım Günü.. Bir gün oturuyorum evde, benim sabaha karşı uykum kaçar, ne yapabilirim diye, ne yapayım ne yapayım dedim, ben bilmiyorum bilgisayar kullanmayı, eşim Leyla’ya, internetten bir bak boş gün var mı dedim, 365 gün dolu, 29 şubat da dolu. 11 Mayıs, bir tane buldum. 11 Mayıs Dünya Yardım gününü ben kendi kendime ilan ettim. Aç birine sandviç ısmarlayın, bir köre kitap okuyun, sokak kedisi besleyin… Siz de istediğiniz bir iyiliği listeye ekleyin. İnsanlar artık unutmaya başladılar, her şey fenalık üzerine. Dünyayı iki defa dolaştım, çok güzel bir ülkede yaşıyoruz, öğrencilerime sakın bir yere gitmeyin diyorum. Herkes gitmek istiyor. Senede bir gün insanlar diyebilir ki, ben de bir gün insanlara yardım edeyim diyebilirler.”

“Muhsin Ertuğrul’dan Çok Korkardık”
Moderatör Can Başak’ın “Sizin döneminizde aynı semtten birçok önemli sanatçı çıkıyor. Bugün neden bu semtlerde böyle sanatçılar çıkmıyor” sorusuna cevaben, “Savaş Dinçel, Zeki Alasya, Metin Akpınar… Bizim hocalarımız iyiydi. Max Meinecke, Ahmet Kutsi Tecer, Sabahattin Kudret Aksal gibi hocalarımız vardı” dedi. Gezen, İstanbul Şehir Tiyatrosu’na girişini ve anılarını da anlattı: “1960 yılında bu tiyatroya girdiğimde Muhsin Hoca genel sanat yönetmeniydi. Çok korkardık. Biz Muhsin Hoca’ya saygı ve sevgi duyardık ama çok korkardık. Kendi gelemediği zamanlarda fötr şapkasını asardı biz geldi zannederdik. Savaş Dinçel ve ben disiplinsizlik yüzünden bu tiyatrodan iki defa kovulduk. Savaş ile Rumeli Hisarı gösterilerinde yaramazlık yaptığımız için çocukça şeyler…

Tepebaşı’nda Dram Tiyatrosu’nda bir odası vardı. Orada oyun koyardı. Sabah altıda kahvaltısını ediyor, duşunu alıyor, oradan saat yedide Haydarpaşa’ya vapurla Karaköy’e, Tünel’den Beyoğlu’nda iniyor, saat tam onda kepenkleri indirir provaya başlardı. Oyuncu bir kızımız geliyor kapı kapalı, içeri giremiyor. Üçüncü gün kapının önünde bekliyor, Muhsin Hoca gelince hocam diyor, ben seçildim ancak provalara giremiyorum, geç kaldığımdan dolayı. Muhsin Hoca ona şunları söylüyor: “Ada vapuru sen geç kaldın diye bekler mi? Hayır. Benim bir vapur kadar da mı kıymetim yok, diyor. Ben bundan çok şey öğrendim. Üçüncü zil sendromu diye bir şey vardır, o zil çaldığında antre için hazır olacaksınız. Asla mazeret kabul edilmez. Bir oyuncu, bütün yirmi dört saat içerisinde iki saat o ceketi çıkarıp oyuncu ceketini giyemiyorsa, ben ona oyuncu demem. Benim babam öldü, babamı çok severdim, gazeteler yazmışlar Necdet Gezen öldü, Müjdat Gezen babasını kaybetti diye. Ben Maksim Gazinosunda stand up yapıyorum, bazı kadınlar ağlıyor. Babamın cenazesinden üçe yirmi kala, üzerine toprak atarken, küreği ağabeyime verip ayrılmış ve programa gelmişim. Tam adapte olamadım galiba, program düşük enerjiyle gidiyor. Fark ediyorum. Arada tuvalete gittim çektim sifonu, ağladım, rahatladım. Ali vardı bugün çok keyifsizsiniz dedi, Ali babam öldü dedim. Bir komedyenin babası ölemez. Biz bu mesleği seçerken başkasının silah zoruyla seçmedik.

Ünlü bir aktör babam ölürse sahneye çıkmam, dedi. Böyle bir lüksümüz yok, bu mesleği seçerken dikkatli seçin. Benim gibi 81 yaşına geldiğinizde, hala şu kutsal tahtanın üzerinde olmayı istiyorsanız.”

“Bir Gün Param Olursa Ücretsiz Bir Okul Açacağım”
Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin kuruluşunu şöyle anlattı: “Ben Ayşegül (İşsever) Hocanız’ın okuduğu okulda hocalık yapıyordum. O zamanlar öğrenciler harç yatırarak okula kayıt yaptırıyordu. Bir öğrencim harç paramı yatıramadığım için okula kayıt yaptıramıyorum dedi, baktım cebimde 35 lira var, harç parasını verdim, girdi sınava kaydoldu, mezun oldu. 25 lira için bir insanın hayatı değişebilir mi, diye düşündüm. Bir gün param olursa ücretsiz bir okul açacağım dedim, açtık 34 yıldır devam ediyoruz.

Oyuncumuz Sevil Akı, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin ilk öğrencilerinden olarak, hocası Müjdat Gezen’i ve okul yıllarını anlattı: “Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin ilk öğrencileri olmak çok ayrıcalıklıydı. Olmayan hoca yoktu. İki tane devlet konservatuvarı vardı, Türkiye’de bir tane kurs yoktu. Çok fazla öğrencisi var Müjdat Hoca’nın. Biz yirmi yaşındayken ilk öyküleri okutan hocamızdı. Sait Faik Abasıyanık’ın hikâyelerini okuturdu o yıllarda. Sait Faik’in “Hişt, hişt” hikâyesi vardır. Biz de onu okumuştuk.

O hikâyenin Türkiye’de, Dünya’da, hayatımızda ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Bir hişt sesi gelsin de nereden gelirse gelsin… Tiyatro sanatıyla ses vermeye çalışan oyunculuk sanatıyla ses vermeye çalışan arkadaşlarımıza, bu mesleğe bulaşan bütün arkadaşlarımıza bu hişt sesini anlatıyorum. Müjdat hoca bize oyuncu olamasanız da iyi bir seyirci olursunuz derdi. Çok ağırımıza gidiyordu. Bugün mesleğe değer katıyorsak, o yıllarda bize okuttuğu hikâyelerdendir”

Müjdat Gezen de, Sevil Akı’nın rol aldığı Nazım Hikmet’in oyunu Mehmene Banu’daki rolünü çok beğendiğini, bu oyunu seyrettikten sonra çok ağladığını söyledi.

“Hoca-Öğrenci Değil, Usta-Çırak”
Bir soru üzerine, “Öğrencilerle hiç hoca öğrenci muhabbetine girmedim.” diyen Müjdat Gezen, “Ben hiç zorlanmadım. Hiç hoca öğrenci muhabbetine girmedim. Usta çırak. Her ne kadar bilimsel yanı varsa da, benim söyleyeceklerim biraz aykırı kaçabilir, kitaplardan ve başkalarının anlattıklarından çok fazla yararlanamadım. Epik tiyatro bize hep anlatıldı, ne kadar kitap varsa okudum, Berliner Ensemble”a gittim, anlatılanla yapılanın farkını gördüm. Broadway’de müzikaller izledim, Japonya’da geleneksel oyunlar izledim. Rusya’ya gittim, Çehov’a hastayım. Anlatılanlarla gördüklerim farklı. Okuyorum kitapları kesmiyor beni, anlatıyorlar, bireysel ve yanlış anlatımlar olabilir. En iyisi git gör, dedim. Edindiklerim, benim seçtiğim yolun doğru olduğunu, usta-çırak ilişkisinin doğru olduğunu düşündüm” Adile (Naşit) şurada doğdu, o kulisin içinde. Babası meşhur Komik-i Şehir Naşit Efendi. Naşit Bey’i oradan seyretmiş. Annesi kanto sanatçısı. Adile durup dururken olmuyor.

“Halkın Sanatçısı Değil, Halkım”

Bir seyircinin sorusu üzerine, “Halkın sanatçısı değil halkım ben, halk” diyen Gezen, sözlerine şöyle devam etti: “Babam halk adamı, annem halk insanı. AKM’de Yarasa operetinde bana bir teklif yaptılar. Dünya’nın her ülkesinde bu operet oynanırken, komik rolü o ülkenin komik bir oyuncusu oynuyor. Bana verdiler. Eski AKM’de. Dört saat sürdü oyun, bitmek bilmiyor. Bestecilerin, metin yazarlarının zamanı çokken yazılmış metinler. Karagümrük’ten, Fatih’ten çocukluk arkadaşlarım istedi, geldiler. Yarasa da yaramasa da görmek zorundayız dediler. Bilet ayarladım, geldiler. Son perdeden az önce çıkıyorum, dört saat, oğlum sen bize bu acıyı niye çektirdin, Karagümrük’ten buraya bunun için mi geldik, dediler.”

“Ben İnsan Biriktirdim”
Başka bir seyircinin, oyuncu olmak istiyorum, bana ne nasihat verirsiniz, sorusu üzerine, Müjdat Gezen şunları söyledi: “Hayatımda en sevmediğim şey tavsiye ve nasihat vermektedir. Yaşayarak öğrenin. Büyük bir hata yapmışsanız, hata tekrarlandığı zaman ismi hata oluyor. Öğreniyorsan sorun yok, değilse sorun var demektir. İyi bir oyuncu olmak istiyorsan, yetenek, eğitim, çok çalışmak gerekir” Bir başka seyircinin, hayatınızı iki cümle ile özetler misiniz? sorusu üzerine, “İnsan biriktirdim. Herkes para biriktirdi ben insan biriktirdim” diye cevap verdi.

Söyleşinin sonunda Genel Sanat Yönetmenimiz Ayşegül İşsever, “Ben de fırsat buldukça oyunculuk eğitimleri veriyorum. Müjdat Hocam’dan öğrendiğim bir şey, öğrencilerimle arama mesafe koymamaktı. Bunun için size çok teşekkür ediyorum, önünüzde saygıyla eğiliyorum” dedi. Müjdat Gezen de, “İşte, bizim öğrencimiz, böylesine köklü bir sanat kurumunun başında, genel sanat yönetmeni olarak varsa, bu alçak gönüllüğü sayesindedir. Öğrencimin burada genel sanat yönetmeni olmasından son derece mutluyum. Ben mutlu bir insanım” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Konya Büyükşehir'den Görme Engelliler İçin Sesli Betimlemeli Film Etkinliği

Konya Büyükşehir'den Görme Engelliler İçin Sesli Betimlemeli Film Etkinliği
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Konya Büyükşehir Belediyesi ve Rumi Görme Engelliler Derneği ortaklığıyla Engelliler Haftası kapsamında görme engelliler için sesli betimlemeli film gösterimi düzenlendi.

Konya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğe telefonla bağlanarak görüşlerini paylaşan AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram, hayatını anlatan filmle engelli bireylere umut olacak bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdiklerini belirterek, düzenlenen bu anlamlı etkinlik için teşekkürlerini iletti.

Rumi Görme Engelliler Derneği Başkanı Ökkeş Mendilli, desteklerinden dolayı Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’a teşekkür etti.

Selçuk Üniversitesi Engelsiz Öğrenci Topluluğu Başkanı Rojhat Saidoğlu ve Anadolu Kartalları Görme Engelliler Spor Kulübü Başkanı Kudret Şen de yaptıkları konuşmalarda programın düzenlenmesine emeği geçenlere teşekkür etti.

Konuşmaların ardından bebekken buğday tarlasında çıkan yangında vücudunun büyük bölümünde kalıcı yanıklar oluşan ve ellerini kaybeden AK Parti İstanbul Milletvekili Serkan Bayram’ın hayata tutunma mücadelesini anlatan “Buğday Tanesi” filmi sesli betimlemeli olarak izlendi.

Aile Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdullah Neşeli,  Konya Sakatlar Derneği Başkanı Ahmet Mıhçı ile Konya Büyükşehir Belediyesi’nden yöneticilerin katıldığı film etkinliğinde görme engelliler dışındaki katılımcılar da empati kurabilmek için göz bantları ile filmi izlemeye çalıştı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku
Medyagar.com - Her hakkı Saklıdır.