Beyaz Haber Ajansı

Beyaz Haber Ajansı

19 Mayıs 2024 Pazar

Basketbolcular Gaziemir'de kıyasıya yarıştı

Basketbolcular Gaziemir'de kıyasıya yarıştı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gaziemir Belediyesi, Gaziemir Gençlik Festivali kapsamında Türkiye Basketbol Federasyonu İzmir İl Temsilciliği ile iş birliğinde 3×3 Streetball Turnuvası düzenledi. 17-18 Mayıs’ta Gaziemir İlçe Stadı’nın yanındaki basketbol sahasında yapılan Streetball Turnuvası’na, 50 takım katıldı. Yıldız gençler ve büyükler olmak üzere iki kategoride maçların yapıldığı turnuvada, 200 sporcu mücadele etti. Uluslararası Basketbol Federasyonu’na (FIBA) kayıtlı olarak yapılan turnuvada birbirinden çekişmeli 86 maç oynandı. Sporseverlerin büyük bir heyecanla izlediği maçların sonuçları, FIBA’nın web sitesindeki 3×3 etkinlikler kısmından yayınlanarak tüm dünyadan ulaşılabilir olması sağlandı.

Sporcuların yaşlarına göre iki grupta düzenlenen turnuvada Yıldız Gençler kategorisinde Rahatta Kal birinci, Gobbog ikinci, Rota Gang üçüncü oldu. Büyükler kategorisinde ise Minikler birincilik, Farketmez ikincilik, Bucalı Kobeler ise üçüncülük derecesiyle turnuvayı tamamladı. Dereceye giren takımlara ödülleri, düzenlenen törenle verildi.

3×3 Basketbol nedir?
Dünyanın her yerinde oynanan farklı formatlardaki sokak basketbolundan esinlenerek geliştirilen 3×3 Basketbol maçlarında, üç kişilik iki takım yarı saha içinde karşılaşıyor. 3 asil 1 yedek oyuncudan oluşan takımlar, tek potada 10 dakikalık maçlar oynuyor. Hücum süresi 12 saniye olan maçlarda takımlara sınırsız oyuncu değişimi hakkı tanınıyor, bireysel faul yerine takım faulü uygulanıyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

38. Genç Günler'in Söyleşi Konuğu Ayça BİNGÖL: “Mesleğimi artık daha konforlu bir şekilde yapmak istiyorum"

38. Genç Günler'in Söyleşi Konuğu Ayça BİNGÖL: “Mesleğimi artık daha konforlu bir şekilde yapmak istiyorum"
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Genel Sanat Yönetmen Yardımcısı Can Başak’ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Ayça Bingöl, “Mesleğini çok sevdiğini ancak günümüz set ortamlarının bazen insanın tahammül sınırlarını zorladığını söyleyerek, artık mesleğimi daha konforlu bir şekilde yapmak istiyorum” dedi.

Can Başak: Öncelikle kurumum adına, davetimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Genellikle çocukluktan başlıyorum ben. Ama o kadar derinlere inmiyoruz. Nasıl bir çocukluk geçirdi Ayça Bingöl?

Muazzam bir çocukluk geçirdiğimi düşünüyorum. Her şey şahaneydi. Tek çocuktum. İleri yaşlarda 17 yaşında abla oldum. Ve sıradan, bildiğimiz gibi, gayet normal bir çocukluktu. Mahallemizin ilkokuluna gittim. Kendi çocuklarıma baktığımda bambaşka perspektiflerle ilerlemeye çalışıyoruz. Bizim çocukluğumuz çok güzeldi. Bir çocuğu okula gönderebilmek için ciddi hesaplar yapıyoruz.

Tiyatroyla ilişkiniz nasıl başladı?

Benim ilkokuldayken Enis Fosforoğlu Tiyatrosu’nda çalışan bir oyuncu ağabeyimizin davetiyle, aranan çocuk oyuncular arasında ben de yer aldım. O zaman okul gösterilerine meraklıydım. Diğer çocuk Volkan Saraçoğlu’nun kızıydı, Burcu. Bize seçme yaptılar, metin okuttular, matine suareli, turneli bir oyunun içinde buldum kendimi. Sonra Suna Keskin ile Yeditepe Oyuncuları ile birlikte, aradan yirmi sene geçtikten sonra bir oyunda rol aldım. Benim oyunculuğum gayet profesyonel başladı, ücret alarak.

Sonra yetinmedin konservatuvara geçtin.

Bizim zamanımızda aileler çocuklarının oyuncu olmasını istemezdi. Şimdi bütün aileler teşvik ediyor. Ama babam yok dedi, annem yapabilir dedi, Teknik Üniversite’ye giderken, oyunculuğa karar verdim. Kimya bölümündeydim, Teknik Üniversite’de. Yıldız Kenter İstanbul Devlet Konservatuvarı’ndaydı ben geçtiğimde, çok güzel hocalarımız vardı. Gökhan… Bana diğer illerde konservatuvarların olduğunu söylemedi. Sınava geldiğimde arkadaşlar sen Ankara’nın sınavına girdin mi, diye sıralamaya başladığında anladım. Bizim dönemimizde aynı sınıfta olduğumuz arkadaşlarımızdan, Fırat Tanış, Kayra Şenocak, Murat Ovalı, Yeliz Tozan, Sanem Çelik dönem arkadaşlarımızdı, Gürkan Uzun. Okan Yalabık, Engin Hepileri, Demet Evgar, bir alt sınıfımızdaydı. Bizim zamanımızda askeri eğitim gibiydi, Yıldız Kenter büyük bir disiplinle davranırdı.

“Çok değerli hocalarımız vardı”

Hocalarımı çok kıymetli buluyorum. Ama bir eleştirim de var. Yerlerine yeni birilerini yetiştirmediler. Daha tanrısal bir yerdeydiler sanki. Hem tiyatro hem eğitim camiasında. Arkalarında kendi ekollerini devam edecek ustaları yetiştirmeye niyet etmediler. İyi ki Yıldız Hanım’dan öğrenmişiz ama içimizden bazılarına o eli vermiş olsaydı keşke.

Dormen Tiyatrosu’na geçişiniz nasıl oldu?

Haldun Hoca ikinci sınıftaydım, birine bir şey olmuştu, hemen Dormen Tiyatrosu’na başladım. Orası konservatuvar ile birlikte çok iyi oldu. Bir yandan konservatuvar eğitimi alıyorsunuz diğer yandan usta oyuncularla aynı kulisi paylaşıp, başka bir eğitimin içine giriyorsunuz. Benim için çok iyi antrenman oldu. Okulla birlikte Dormen Tiyatrosu’nda bulunmak oyunculuğuma çok şey kattı. Çünkü okulda bilgiyi alıyorsunuz ancak Dormen kulisinde de mesleğinizin bütün inceliklerini ustalardan öğreniyorsunuz. Bu anlamda çok şanslıyım. İyi ki hem okuduk hem çalıştık.

Ekran ne zaman başladı?

Bizim okulda kamera yasaklıydı. Hiçbir televizyon projesinde çalışmamız istenmezdi. Çalışan arkadaşlarımız olduğu zaman sınıflarını donduruyordu. Süper Baba’da küçük rollerle başladım. Üç beş para kazanıyordum o zaman. Bütün oradaki ilişkiler, oyuncular, yönetmenler, oradan seslendirmeye geçiş, birbirini doğuran şeylerdi. Hem Dormen Tiyatrosu hem mezuniyet projesi hem okul devam ediyordu. Uyumadan geldiğimi hatırlıyorum.

Tanındıktan sonra değiştin mi?

Tanınır olduktan sonra bende bir değişiklik olmadı. Biz ünlü olalım diye başlamadık. Ancak tanındıktan sonra aile terbiyesi ve durumu içselleştirmek çok önemli.

Bir anne ve kadın olarak sette olmak nasıl bir duygu?

Oyunculuk olarak hiçbir ayrım yapmadım, tiyatro, sinema ya da dizi diye. Çünkü aynı yerden çıkan güdüyle hareket ediyorsun. Özü aynı ve senin içinden çıkıyor. Ama elbette ki, benim artık biraz daha konformist bir şekilde mesleğimi icra etmek istiyorum. Yıllar geçtikçe ideallerin, hedeflerin de farklılaşıyor. Şu an mesleğimi konforla yapmak ve daha istediğim işi yapmak istiyorum. Zamanımı iyi yönetmek istiyorum. Bunu büyük bir konfor olarak görüyoruz. Dizi ve televizyon dünyasına karşı bazı mesafeler ve koşullarla bakıyorum. Çocuklarım olmadan on altı, on yedi saat ve haftanın yedi günü sette olduğum bir zamanı da yaşadım. Ancak şu an bakış açım ve isteğim bu. Çok ağır çalışma şartları sette. İnanılmaz ve insanüstü bir çalışma temposu var. Erkan Sever ile bir sahnede, sabahın dördü, uykumuz gelmiş ve biz ne yapıyoruz diye birbirimize dertlendiğimizi hatırlıyorum.

Bir seyircinin “Çocuklarınıza tavsiye eder misiniz oyuncu olmayı?” sorusu üzerine:
Çocuklarım önde oturuyor. Tabi söylediğim şartlar doğru ancak çok severek yaptığımız bir işimiz var. Sadece koşulları eleştiriyoruz. Sevmeden bu şartlarda bu işlerin yapılması güç. O yüzden doğru koşullar sağlandığında çocuklarımın da bu işi yapmasını çok isterim. Ama önce kendileri de isterse, yetenekleri de varsa, bütün tecrübelerimizden faydalanmalarını sağlarız, destekleriz.

Can BAŞAK: Baba da tiyatroyla ilgili.

Ama belli olmuyor, böyle ailelerde çocuklar farklı meslekleri de seçebiliyor.
Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizisindeki rolünüzden sonra nasıl roller geldi?
Ben sahne üzerinde komedi de dram da oynadım. Ama televizyonlarda bir şeyi iyi yaptığınızda, cezalandırıyor gibi hep aynı rol için sizi düşünüyorlar. Gerçekten başka bir şey oynayım, olmuyor. Bütün işleri Öyle Bir Geçer Zaman Ki’deki rolüm üzerinden yapımcılar da düşünüyor. Ama bu sene çalıştığım dizide komik sahneler de var ve seviyorum. Ağır ve yoğun duygular, sürekli ağla ağla, bir oyuncu olarak da yorucu geliyor.

Oyuncu olmak isteyenlere ne önerirsiniz?

Oyunculuk için sadece konservatuvar bölümünden eğitim almak zorunda değilsiniz. Kendinizi geliştireceğinizi hissediyorsanız, oyunculuk atölyelerine katılabilirsiniz, kurslara katılabilirsiniz. Bugün çok fazla kendinizi geliştirebileceğiniz yer var. Sadece konservatuvarmış gibi de düşünmeyin, bunu bir mecburiyet olarak görmeyin.

Kamera önünde nasıl o ana yoğunlaşıyorsunuz?

Benim yöntemim anda kalmak. Bu anda kalmak meselesine biraz kafa yormak gerekiyor. Kamerada o anda olmak, o zamanı kullanmak çok önemli. O dramatik anda ne yaşıyorsanız, kendimi sadece o ana teslim ediyorum ve içimden çıkacak şeye izin veriyorum. Hiçbir şeyle kendimi filtrelemeden, kamerayı umursamadan, çevreyi etraftakileri dikkate almadan, ana yoğunlaşıyorum. En son Berkun Oya ile bir film projemiz vardı. Berkun prova istiyor. Ben de televizyondan gelen alışkanlıkla, senaryodaki bire birliği çok umursamam. Ama Olgun Şimşek ile bir sahnemiz vardı, biz çok prova yaptık, replikleri bire bir söylememizi istiyordu. Çektiğim şeyin olmadığını hissettiğimde, kendimi seyrediyorum ve dışarıdan gördüğümde neyin olmadığını anlıyordum. Bunu yapmanızı isterim, olmayan şeyin ne olduğunu hissetmenizi sağlıyor. Bazen yönetmen olmuyor der ama neden olmadığını söyleyemeyebilir.

Bana Bir Picasso Gerek oyunu çok özeldi senin için, biraz anlatır mısın?

Hayatımda oyuncu olarak kendimi çok şanslı hissettiğim oyun, Sezai Altekin’in Arif Akkaya’nın ve benim buluştuğumuz Bana Bir Picasso Gerek, oyunudur. Arif bana bir oyunla geldi, anlattı. Sahnede üç Picasso resmi var ve hangisi gerçek Picasso ise yakılacak. Böyle bir durumun içindeyiz. Sezai abi uzun yıllar Şehir Tiyatrosu’nda oynamış, benim ustam. Arif Akkaya zor bir yönetmen. Hepimiz bu oyun üzerine çok yoğunlaştık, muazzam bir yolculuktu. Arif bir gün dedi ki, bu oyunu sahnede oynamayacağız, Kadıköy’de Duru Tiyatro’da çalışıyorduk, sahnenin arka tarafında bir kalorifer dairesi var, orada oynayacağız bu oyunu dedi. Emre kıyameti kopardı, deli misiniz siz diye. Sonra tasarımcımız Zuhal Soy ile birlikte kalorifer dairesine girdiler, dört duvarını sığınak haline getirdiler, yukarıdan geçen borular, tenekelerin üstüne damlayan sular, seyircilere iki asistanımız Nazi subayı kostümüyle, dar bir geçişten alıyorduk. Seyirciyi içeri girdiği andan dışarı çıkana kadar, o ambiansın içine alıyorduk. Şimdi yapılıyordur belki ama yirmi yıl önce seyirci böyle bir şeyi deneyimlememiş, çok yeni bir deneyimdi. Demir kapıyı gıcırdatarak oynamalar, seyirciyle çok yakın oynamalar. Yirmi sene önce ne kadar güzel bir rejiymiş. Belki de hayatımda sahne üzerinde oynamadığım, olduğum ya da olmaya çok yakın olduğum tek iştir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Aliağa'da Coşkulu 19 Mayıs Kutlaması

Aliağa'da Coşkulu 19 Mayıs Kutlaması
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Aliağa Cumhuriyet Meydanı’nda Aliağa Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Özlem Günay Karataş’ın Atatürk Anıtına çelenk sunumuyla başlayan kutlama programı Aliağa Atatürk Stadyumu’nda gerçekleştirilen etkinliklerle devam etti.  

Aliağa Atatürk Stadyumu’nda organize edilen kutlama programına; Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Garnizon Komutanı Albay Faruk Altun, Aliağa Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet İmir, şehit yakınları, gaziler, daire amirleri, siyasi parti temsilcileri, öğretmenler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Kutlama programı Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar ve Garnizon Komutanı Albay Faruk Altun’un öğrencilerin ve halkın bayramını kutlaması ardından da saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı Aliağa Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Özlem Günay Karataş yaptı.

Aliağa Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Özlem Günay Karataş, “19 Mayıs Tarihsel Bir Sürecin Başlangıcıdır”
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlayan, kurtuluş mücadelesinin ilk adımının atıldığı 19 Mayıs’ın 105.yılını gururla kutlamanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Karataş, “19 Mayıs 1919 tarihi ulusal birlik ve beraberliğin, özgürlük ve bağımsızlık tutkusunun cumhuriyet yönetimiyle taçlandırıldığı tarihsel bir sürecin başlangıcıdır. Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs’ta milli duygular içerisinde Samsun’da attığı ilk adım Türk Milletinin bağımsızlığını kazanmada ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu yolunda atılmış en önemli adımdır” dedi.

Aliağalı Öğrencilerden Coşkulu Kutlama
Karataş’ın konuşmasının ardından Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen resim yarışması ile Aliağa Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü tarafından organize edilen gençlik koşusunda dereceye giren öğrencilere ödülleri takdim edildi. Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve gençliğin Ata’ya cevabı okundu. Öğrenci grupları tarafından gerçekleştirilen vals, karate, güreş, halk oyunları ile lise karma öğrenci gruplarının final gösterisi izleyenlerden büyük alkış aldı. Coşku içinde kutlanan 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı çekilen hatıra fotoğraflarıyla son buldu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Selçuklu Belediyesi Sanat Akademisi'nde tiyatro eğitimi alan öğrencilerin sahneye aktardıkları “Paldır Güldür Şov” isimli tiyatro gösterisi bir kez daha izleyicilerden büyük beğeni aldı

Selçuklu Belediyesi Sanat Akademisi'nde tiyatro eğitimi alan öğrencilerin  sahneye aktardıkları  “Paldır Güldür Şov” isimli tiyatro gösterisi bir kez daha izleyicilerden büyük beğeni aldı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Akademide tiyatro eğitimi alan öğrencilerin sahnelediği “Paldır Güldür Şov” isimli tiyatro oyunu izleyicilerden tam not aldı.

Başkan Pekyatırmacı: “Selçuklumuzda eğitime, sanata, kültüre, spora verdiğimiz değerli neticeleri hep birlikte alıyoruz.”

Ben özellikle bugün burada bizlerle birlikte olan tüm misafirlerimize teşekkür ediyorum.
Salonumuz dolu. Bu muhteşem oyunu burada bütün misafirlerimizle birlikte izledik. İnanın çok gururluyum, çok mutluyum. Geçtiğimiz haftalarda burada TEKNO-SEL  yarışmalarını yaptık. 61 okulumuzdan yüzlerce öğrencimiz yarışmalara katıldı ve hepsi birbirinden kıymetli projeler ürettiler. Türkiye şampiyonu  olan U16  Futbol Takımımızın şampiyonada kazandığı o güzel  kupasını  meclis  salonumuzda   yukarıya kaldırdık ve şimdi de Sanat Akademimizin bu muhteşem oyununu izledik. Ben çok mutluyum. Selçuklumuzda eğitime, sanata, kültüre, spora verdiğimiz değerli neticelerini hep birlikte alıyoruz. Bütün çocuklarımızı tebrik ediyorum. Değerli yöneticilerimiz başta olmak üzere tüm emek verenleri ayrı ayrı tebrik ediyorum. İnşallah Sanat Akademimiz bu güzel çalışmalarını gün geçtikçe geliştirerek devam ettirecek.  Ben inanıyorum ki Türkiye’ye örnek işleri, projeleri gerçekleştiriyoruz. Tüm ekibi alkışlıyorum, selamlıyorum, tebrik ediyorum. Nice güzel oyunlara nice güzel başarılara diyorum sağolun çocuklar” ifadelerini kullandı.

Başkan Pekyatırmacı gösteri sonrasında oyunda emeği geçen tiyatro eğitmenlerine çiçek takdim ederken minik yeteneklere de ödül takdim etti.

Selçuklu Kongre Merkezi’nde sahnelenen tiyatro oyunu günün anısına  hep birlikte çekilen aile fotoğrafıyla son buldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Sakarya Bike Fest'te Sakarya MTB Night Cup Koşuldu

Sakarya Bike Fest'te Sakarya MTB Night Cup Koşuldu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Elit Kadınlar, Elit Erkekler ve Junior Erkekler kategorilerinde başlayan ve 27 sporcunun başladığı yarışın startını Sakarya Büyükşehir Belediyesi Bisiklet Yolları Şube Müdürü Mehmet Yücel İnce verdi. Elit Kadınlar, Junior Kadınlar ve Junior Erkekler 28.1 km pedal basarken Elit Erkekler 37.1 km boyunca yarıştı. 1.1 km’lik ilk turun ardından Elite Erkekler 4.5 km’lik parkuru 8 kez tamamlarken, Elite Kadınlar, Junior Kadınlar ve Junior Erkekler parkuru 6 kez tamamlayarak finiş noktasına ulaştı. 

 

MTB CUP Sonuçları:

Elit Erkekler

1-Pierre De Froidmont                                Belgium National Team              1:21:48

2-Jarne Vandersteen                                   Belgium National Team              1:22:13

3-Sam Fox                                                        Lapierre Mavic Unity                   1:23:09

 Elit Kadınlar

1-Emeline Detilleux                                     Belgium National Team              1:15:34

2-Erika Monserrath Rodriguez Suarez                                                                1:20:57

3-Maria Sherstiuk                                         Ukraine National Team               1:21:50

 

Junior Kadınlar

1-Nisanur Acar                                                İnegöl Belediye SK                        0:58:51

 

Junior Erkekler

1-Çınar Serdaroğlu                                       Başkent Beledieye SK                 1:03:09

2-Hamdi İbrahim Şekerci                          Taşkent SK                                        1:04:08

3-Abdullah Ekici                                            Nilüfer Belediye SK                       1:06:46                

TOUR OF SAKARYA BUGÜN SONA ERİYOR

UCI 2.2 yol bisiklet yarışı Tour of Sakarya’nın son etabı saat 16.00’da Ayçiçeği Bisiklet Vadisi’nden start alarak 137,5 km boyunca Sakarya’nın doğal güzellikleri eşliğinde sürecek. Yaklaşık 19.10’da yine Ayçiçeği Bisiklet Vadisi’nde sona erecek.

SAKARYA BIKE FEST’TE 19 MAYIS COŞKUSU

16 Mayıs’ta Tour of Sakarya Prolog Etabıyla başlayan Sakarya Bike Fest, 26 Mayıs tarihinde son bulacak. Tour of Sakarya’nın üçüncü ve son etabına denk gelen 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı Ayçiçeği Bisiklet Vadisi’ndeki etkinliklerle coşkuyla kutlanacak.

Tour of Sakarya’nın üçüncü etabı Ayçiçeği Bisiklet Vadisi’nden start alacak. 137,5 km’lik etabın ardından şarkıları yüzbinlerce beğeni alan alt pop ve rock grubu İkilem, konseriyle 19 Mayıs coşkusuna ortak olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Medyagar.com - Her hakkı Saklıdır.